#Röportaj | Boğaziçi Üniversitesi Yurt Sorunu Üzerine
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yurtların bir kısmı depreme dayanıksızlığı gerekçe gösterilerek boşaltılmak ve yıkılmak istenirken bazı yurtlarından kapasitesi düşürülmek isteniyor.
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki sıra arkadaşlarımız, üniversite bileşenlerine sorulmadan alınan yıkım kararına karşı yan yana gelerek yurtlarına sahip çıkıyor. Sıra arkadaşlarımız yaşanan süreci anlatıyor:
Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin yurtlara dair aldığı kararın gerekçesi nedir? Üniversiteliler bu kararı nasıl değerlendiriyor?
3 Ocak 2021 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum atandığı günden beri iktidar Boğaziçi Üniversitesi’nin yapısına ve kültürüne saldırmaya, onu yapı sökümüne uğratmaya devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin kültürüne ve yapısına dönük yeni saldırı ise yurtların öğrencilerin elinden alınması ve kulüp odalarının yurt yapımı gerekçesiyle kullanıma kapatılması… Bizler üniversite öğrencileri olarak bu kararı tanımıyoruz, yurtların onarımı ve bakımı sağlanıp üniversiteliler mağdur edilmeden barınma sorunu çözülebilir. Barınma sorunumuzu çözmeyen hatta kulüp odalarımızı elimizden almak isteyen kayyum Naci İnci’nin tüm bu saldırı politikalarına karşı bizler bir araya gelip Boğaziçi kültürünü ve Boğaziçi’ni korumaya devam edeceğiz.
Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen sene yurtlar nasıldı?
Geçen sene kaldığım yurt, Kuzey kampüsünde oda tipi olan bir yurttu, odalar 6-8 kişilik ranzalıydı. Şu an ise yurt bursu alan ve hatta depremzede olan öğrencilere bile barınma hakkı tanınmıyor.
Yurt kontenjanlarının son durumu nedir?
Yurtlar Müdürlüğü’nün yaptığı duyuru ile yıllardır erkek yurdu olan ve Güney kampüsünde bulunan yurdun kadın öğrenci yurduna çevirileceğini ve erkek öğrencilere Uçaksavar kampüsünde bulunan spor salonunun tahsis edileceğini öğrendik. Ayrıca okul kültürümüzün önemli bir parçası olan kulüp odalarımızın da ‘öğrencilere tahsis edilme’ amacı ile zorla boşaltıldığına şahit olduk.
Şu an, bu son gelişmelerle birlikte okulun yaptığı açıklama toplamda 3500 kişiye yurt sağladıkları yönünde, spor salonu ve merkez kampüsten 30 km uzaklıktaki Kilyos kampüs yurtları da dahil. Fakat bunlar yeterli değildir, bu şartlar altında bile 500’ün üzerinde açıkta kalacak arkadaşımız olduğunu tahmin ediyoruz.
Kulüp odalarının yurt odalarına çevrilmek istenmesini üniversite üzerindeki baskı politikaları bakımından nasıl yorumlamak gerekiyor?
Yönetimin kulüpleri yerlerinden çıkartmaktaki amacının yalnızca barınma krizini çözmek kadar iyi niyetli olduğuna inanmıyoruz. Çünkü barınma sorunumuz kulüp odalarına 3 katlı ranzalar yerleştirilerek çözülebilecek bir sorun değil. Bu kararın arkasında okulun kültürünü baltalamak ve öğrenci faaliyetlerini baskılamak olduğuna inanıyoruz.
Yurt Çıkmayan üniversite öğrencileri ne düşünüyor?
Öğrenciler arasında özel yurtları ya da kiraları karşılayamayacak olan, depremzede olan arkadaşlarımız var. Benim aldığım duyumlara göre okulu dondurmayı ve hatta bırakmayı düşünenler bile var.