#Röportaj | İstanbul Aydın Üniversitesi Uzaktan Eğitimde Sınıfta Kaldı
Uzaktan eğitim sürecinde üniversitelilerin yaşadığı mağduriyetler tüm hızıyla sürüyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi ile uzaktan eğitim sürecini konuştuk.
Öncelikle merhaba, İstanbul Aydın Üniversitesi hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Üniversitemiz tarafından mezun olacağımız üniversitenin adını kirletmememiz ikaz ediliyor. Haklılık payları var ama maddi manevi zor şartlar altında eğitim almaya çalışıyoruz ve kolaylaştırmak için değil aksine daha ne kadar zorlayabiliriz diye düşünüyorlar. Yaşadığımız maddi sorunlardan ziyade üniversitenin tutumu ve sınavlar hakkında sorunlarımızdan bahsedeceğim. Çünkü maddi olarak herhangi bir kolaylık sağlanmıyor, öğrenciler ve aileleri önemsenmiyor. Burası eğitim kurumu değil, ticarethane.
1) İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencisi olarak değerlendirdiğinde online sınavların artıları ve eksileri nelerdir?
Bu süreçte öğrenciler olarak çok yorulduk ve her yeni günü endişe ile karşılar olduk. Pandemi sürecindeyiz beden sağlığımız kadar ruh sağlığımızın da önemli olduğu bu süreçte ne yazık ki bunu koruyamıyoruz. Sesimizi duyuramıyoruz. Sorunuza gelecek olursam, online sınav birçok öğrencinin yüksek not almasına vesile oldu. Bana göre bunun sebebi yapılan sınavın test niteliğinde olmasıdır çünkü örgün öğretimde gerçekleşen sınavlarda fahiş hata yapma olasılığımız daha yüksekti. Eksilerine bakacak olursak, süremiz çok kısıtlı, soruların veya şıkların uzunluğu süreyle ters orantılı ve alt yapı eksiklikleri sebebiyle sistemin çoğu zaman çökmesi giden sürenin telafi edilmemesi oldu. Hatta size yaşanılan bir olaydan bahsedeyim, vergi hukuku dersinde sınavın bitmesinde son 7 dakika kala tüm fakültenin sistemi gitti ispat açısından video fotoğraf ile kayıt altına alıp ilgili kişilere, birimlere ulaştırdık. Bize gelen cevap ise ‘çoğu öğrencinin yüksek not alması sebebiyle herhangi bir telafi yapılmayacaktır ve sistemsel bir sıkıntı yoktur.’’ Benimle beraber o sınava giren en az 100 kişi vardır ve aynı anda hepimiz bunu yaşadık ama kendi eksikliklerini kabul etmediler.
Yeni alınan karar ile online sınavlarda sorular arası geçiş yapılamayacak, boş bırakılan soruya geri dönemeyeceğiz, havuz sisteminden gelen sorularla herkes eşit olarak sınava girmeyecek ve hakkaniyetli notlar alınmayacak. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Ayrıca kopya çekmediğimize dair ‘onur sözleşmesi’ imzalatılacakmış. Rencide etmek için her yolu deniyorlar.
2) Bir çözüm yolu olarak sunulan ödev teslimlerinin yarattığı olumsuzluklar, dezavantajlar nelerdir? Ödev tesliminde okulun uyguladığı politikaları yeterli ve doğru buluyor musun?
Biz fakülte olarak online sınavlar yerine ödev yapmak istemiştik fakat içinde bulunduğumuz durum sebebiyle yeterli kaynak bulamayacağımızı söyleyerek önce ödev fikrini reddettiler. Daha sonrasında online sınavda/vizede yaşanan sorunları telafi etmek için % yi düşürüp ödev verdiler. Ödevlerin açıklandığı tarih ile teslim tarihi arasında 11 gün vardı ve online sınavın bittiği gün ödev verdiler asla dinlenmemiz için bir süre tanımadılar. İstisna olan öğrencisine değer veren öğretim görevlileri haricindekiler uğraştırıcı ödev verdiler. Ben 7 ders alıyorum ve 11 gün içerisinde tüm ödevleri yetiştirmek için gece gündüz çalıştım. 26.05.2020 de alınan karar ile 8.06.2020- 28.06.2020 arasında hem final yapılacak hem de yeni ödevler verilecek. Biz robot değiliz.
3) İstanbul Aydın Üniversitesi’ni pandemi sürecinde geçiş yaptığı uzaktan eğitim konusunda yeterli buluyor musun? Değilse eksiklikleri nelerdir?
Kesinlikle bu süreçte uygulanan uzaktan eğitimi yeterli bulmuyorum. Her ne kadar üniversitemiz uzaktan eğitim konusunda ‘birinci sırada’ olduğunu iddia etse de katılmıyorum. Birkaç ders dışında öğrenciye bilgi aktarmaya çalışan öğretim görevlisi yok. Örgün öğretimde aldığımız üç saatlik dersi bir saate sığdırıp konuları bitirmiş olmak için tabiri caizse kitabın içindekiler kısmı gibi ders anlatan öğretim görevlileri var. Tabi bu durum bizim yükümüzü daha çok arttırıyor. Biz öğrenciler olarak sorumluluğumuzu yerine getirip ciddi anlamda zaman harcayıp her ders için eksikliklerimizi kapatmaya yönelik çalışıyoruz. Sanırım uzaktan eğitimin tek olumlu yanı derslerin kaydediliyor olması ve tekrar dinleyebiliyor olmamız.
4) İstanbul Aydın Üniversitesi yönetiminin bu süreçte öğrenciye yönelik tutumunu nasıl değerlendirirsin, sorunlara karşı çözüm odaklı olduklarını düşünüyor musun?
Öncelikle İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğrenciler lehine hiçbir zaman çözüm üretilmez. Mütevelli heyeti başkanımız tarafından ‘yaptırımlar’ uygulanır. Bu sebeple de tüm öğrenciler susar. Çünkü düşünce ve ifade özgürlüğü söz konusu değildir. Eğer düşüncelerini dile getirirsen ve bu karşıt bir görüşse artık adın kara listeye alınmıştır. Nitekim öyle de oldu. Online sınavların başlangıcında ilk sınavımızdan sonra hukuk fakültesi olarak süre kısıtlaması, soruların uzun olması, sistemin sınav anında çökmesi, hak kayıplarına yönelik olarak sorunlarımızı dile getirdik ve sayın Mustafa Aydın bizlere ‘herkes avukat, hâkim veya savcı olmak zorunda değil. Her şeyin bir bedeli var.’’ dedi. Söylediği doğru belki ama eksik. Belirli bir puan alarak gelmişiz burslu da var burssuz öğrencide var. Eğitim için ücret veriyor olmamız bizi niteliksiz hukukçu yapmaz. Belirli bir noktaya gelmişiz ücret vermeyi kabul etmişiz verilen eğitimin karşılığında girdiğimiz sınavları devlet veya vakıf üniversiteleriyle kıyasladığımızda zorluk derecesi olarak yarışır nitelikte. Ücret ödüyor olmamız yatarak mezun olacağımız anlamına gelmez. Biz hukuk okumanın bedelini maddi manevi ödüyoruz. Mustafa Aydın’ın konuşmasına verilen tepkiler sebebiyle şikayetlerimiz kendisi tarafından dinlendi ama görüyoruz ki sorunlarımızı çözmek için değil o an sesimizi kesmek için dinlendi. Sınavlar bitti 10 günlük süre içerisinde ödev yapmamız istendi. Ödevlerimizi bitirdik şimdi ise final sınavları ile birlikte ikinci bir ödev daha yapmamız isteniyor. Özetle ‘siz online sınava şikâyet edip ödev istediniz bizde sizler için ‘’vize + ödev + final + ödev’’ yapmaya karar verdik.’ demek istediler. Sesimiz çıktıkça sesimizi bastırıyorlar. Hukuk, hakkı korumaktır hakkı savunmaktır. Nitekim bizim üniversitemizde buna izin verilmediği gibi geleceğin avukatları, savcıları veya hakimleri olarak mesleğini icra edecek olan bizler kendi hakkımızı savunamadığımız bir sistemin içerisinde başka birisinin hakkını, geleceğini, hayallerini nasıl savunacağız? Fakülte gruplarında bile birlik sağlayamıyoruz çünkü hepimiz korkuyoruz. Bu şartlar altında verilen eğitim ne kadar sağlıklı olabilir?
Üniversitemizden bu süreçte yanımızda olmasını bundan sonrası için bizlere yardım etmesini almış olduğu ‘’ sorular arası geçiş hakkı olmaması, havuz sistemini, onur sözleşmesi uygulamasını, yeniden ödev yapılmasına yönelik olan kararlarını’’ iptal etmesini mezuniyet aşamasına gelmiş olan, yeterli imkânı olmayan öğrencilerini daha fazla yıpratmadan hakkaniyete uygun kararlar almasını talep ediyoruz.