Yaşamak İçin: Dayanışmayı Büyüt, Virüslü Sistemi Değiştir!
Covid-19 tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bu virüsle birlikte yaşadığımız bir salgın daha var : Kapitalizm salgını! Kapitalizm hiç olmadığı kadar çıplak bir boyutuyla karşımızda artık: İnsanlar hastanelerde tedavi görme imkanı bulamıyor, fiziksel mesafe kuralına uyma çağrıları yapan şirketlerin depolarında işçiler dip dibe her türlü tedbirden uzak çalışmaya devam ediyor, sağlık emekçileri virüsle karşı karşıya koruyucu ekipmandan yoksun bir şekilde çalışıyor. Bunların hepsi Covid-19 ile daha görünür olan kapitalizmin birer veçheleri olarak çıkıyor karşımıza.
Covid-19 solunum yollarına saldırıyor, kapitalizm salgını ise doğrudan hayatlarımıza. Üniversiteliler bir gece yarısı yurtlarından atılıyor, milyonlarca işçi virüsle burun buruna çalışıyor. Bunların hepsi zenginin daha da zenginleşmesinin önünü tıkamamak, neoliberal kapitalizmin devamı uğruna insan hayatını hiçe sayarak yapılıyor. Halkların insan hayatını hiçe sayan bu tarz uygulamalara tepkileri de dünyanın dört bir tarafında dile getiriliyor: Lübnan da halk sokakta “Yemek istiyoruz, açız. Açlıktansa virüsten ölürüz!” diye haykırıyor. Türkiye’de bir tır şoförü öfkesiyle haykırıyor: “Bizi virüs değil, sizin düzeniniz öldürür”, Fransa’da halk camlarına kapitalizm karşıtı pankartlar asıyor: “Onlar paraları, biz ölülerimizi sayıyoruz”
Tüm dünyada gördüğümüz bu tepkiler kapitalizm salgınına karşı bize tek bir parola sunuyor: Dayanışma!
“Korona virüstür, kapitalizm salgın!”
YÖK’ün aldığı kararla ile üniversiteler önce 3 hafta daha sonra bahar dönemi boyunca tatil edildi. YÖK, eğitimin uzaktan eğitim modeliyle süreceğini söyledi. Neoliberal kapitalizmin had safhaya ulaştırdığı imkan ve fırsat eşitsizliğine bağlı olarak uzaktan eğitim için gerekli aracı olmayan üniversitelilere, tavsiye iktidarın üniversitelerdeki kılıcı YÖK’ün başkanından geldi: “Öğrencilerimiz kayıt dondurabilir” İnsan hayatını yok sayan, her şeyi metalaştıran neoliberal kapitalizmin en yalın ifadesiydi bu sözler ve şu anlama geliyordu: Zenginsen oku, yoksulsan okulu uzat!
Geçinemiyoruz’ çığlığını kampüs kampüs yükselten biz üniversiteliler sizin yarattığınız fırsat eşitsizliğinin kurbanı olmak zorunda değiliz, olmayacağız. Üniversiteliler iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirmesin, işçiler yoğun sömürü altında çalıştırılmasın, kadınlar her gün erkekler tarafından katledilmesin diye senelerdir soluğumuzla ‘direnmenin estetiğini’ taşıyoruz kampüslere. Söyleyecek sözümüz bitmedi: Test kitlerine ulaşamayan işçiler, kadınlar, üniversiteliler ile yandaşlara oyuncak gibi test kiti dağıtanların mücadelesi yine yeniden başlıyor. Bugünün çelişkisi, çatışması bellidir: Geçmediği köprünün, gitmediği hastanenin parasını ödemeye mecbur bırakılanlarla, Cengiz Holding gibi yandaş şirketlerin borçlarını tek gecede silebilenlerin çatışması. Bugün ‘Hayat Eve Sığar’ diyenlerin Saraylarının bir yıllık masrafı 2 milyon 68 bin eve internet sağlamaya yetiyor. O saraylarda oturanlarla, ‘kayıt dondurun’ çağrılarının muhatabı olan üniversitelilerin çatışmasıdır, bugünkü çatışma.
Duvar yazıları haykırıyor gerçekleri: “Korona virüstür, kapitalizm salgın” Bu çatışmanın öfkesiyle kapitalizmi parasız eğitim, parasız sağlık taleplerimizle bir salgın gibi saracağız! Bugün evlerimizden, balkonlarımızdan yan yana geliyoruz ve mücadele dolu günler için öfkemizi biliyoruz. Elbet döneceğiz kampüslere, meydanlara, sokaklara haklılığımızdan aldığımız gücümüz ile!
Dayanışmayı Büyüt, Virüslü Sistemi Değiştir!
Covid-19 günleri bittiğinde 5 yıldızlı oteller boş dururken, bir gece yarısı üniversitelileri yurtlarından edenlerin, eşyalarını çuvallara doldurup koridorlara bırakanların mücadelesi kaldığı yerden devam edecek.
Parasız, eşit, bilimsel, anadilde bir eğitim ve özerk bir üniversite mücadelemizde tekrar bir araya geleceğiz. Yeterli önlem alınamadığı için traktörün ezmesi sonucu hayatını kaybeden Sezen’in, iş cinayetinde hayatını kaybeden üniversiteli Remzi’nin, bir özgürlük şenliğinin ortasında katledilen Ali İsmail’in ve daha nicelerinin adı sesimizde olacak, yaşadıklarımızı unutmadık, unutmayacağız!
Karantina günlerinde mücadele hafızamızdakileri tazelemek, eğitim hakkımızı gasp eden kapitalizm salgınına karşı parasız eğitim ve parasız, ulaşılabilir sağlık için bir adım öne çıkıyoruz, kaybedecek zamanımız, bekleyecek tek bir anımız yok. Çağrımız bütün üniversitelilere: DAYANIŞMAYI BÜYÜT, VİRÜSLÜ SİSTEMİ DEĞİŞTİR!